İslâm tarihçileri nazarında sîret veya siyer eserleri, Hz. Peygamber’in doğumundan vefatına kadar geçen hayatını, şemâil ve mucizelerini, nesebini ve ahlakını konu alan eserlerdir. İlk siyer örnekleri olan İbn Hişâm ve İbn İshak’tan itibaren hem siyer konularının işlenişi hem de siyerin malzemesi; dönemlerin ve şahısların Peygamber tasavvurları, tarih telakkileri, İslâmi kaynaklara bakış açısı gibi etkenlerle değişim ve dönüşüme uğramıştır. Müslüman zihnin bu değişken zaman skalasında değişmeyen tek yönü, Hz. Peygamber’i tanımak ve rehberliğini yaşadığı anda ve hayatında fark edebilmek için sîret ve siyer eserlerine duyduğu ihtiyaçtır. İşte bu çalışma, Osmanlı döneminden günümüze kadar sîret yazımının algı ve yaklaşım açılarının değişimiyle ülkemizde aldığı şekli, tarihî arka plan ve nüansları göz önünde bulundurarak ortaya koymaya çalışmaktadır. Çok sayıda akademisyenin katkı sunduğu metinlerde sîret yazımının geçirdiği aşamalara şahit olurken yapılan çıkarımlar ve önerilerde günümüzde ve yaşadığımız coğrafyada siyer yazımının neye tekabül etmesi gerektiğine dair teklifleri de bulacaksınız.