Güçlü toplumların kültürel baskınlığı, küresel değişim ve dönüşümü kaçınılmaz kılarken zayıf toplumların bu baskınlık karsısında kadim yapısını koruyabilmesi ancak değerlerinden aldığı güçle mümkün olabilecektir. Mevcut değerlerin değişip dönüşmesi en çok genç kuşakları etkisini altına almakta, gençleri kendi değerlerine yabancılaştırmaktadır. Bir gencin, içinde bulunduğu topluma ve kendine yabancılaşmamak için değerlerin tuttuğu ışığa ihtiyacı vardır. Gençler, değerlerin rehberliğinde, küreselleşmenin genelin içinde yereli yok etme etkisine karsı bir korunma kalkanı oluştururken küreselleşmeyi bir imkâna çevirebilmenin yollarını da bulabilecektir. Tam burada kadim toplumsal yapıyı ayakta tutan değerler manzumesinin taşıyıcı sütunları olan büyükanne ve büyükbabaların değer aktarımındaki rolünün önemi açığa çıkmaktadır.