Şer‘î bir hüküm hakkında bilgi verme anlamı taşıdığı için fetvanın sorumluluğu ağır ve mesuliyeti büyüktür. Müftü de din adına görüş bildirdiğinden son derece ağır bir sorumluluk üstlenmektedir. Müftü, konuyla ilgili delillere ve güvenilir kaynaklara dayanarak fetva verirse sorumluluktan kurtulmuş olur. Bu nedenle bu vazifeyi yerine getirenlerde belli bir ehliyet ve liyakatin bulunması zorunlu görülmüş ve tarihî süreçte iftâ görevi, fetva ehliyetine sahip olan fakihlere verilmiştir. Modern dönemde kitle iletişim araçlarının sağladığı imkânlarla bazı şahıs ve gruplar, fıkhi meseleleri çözme adına doğrudan doğruya naslardan hareket ederek meseleleri çözüme kavuşturmayı benimsemiştir. Ancak iftâ vazifesini yerine getirenlerde liyakat ve ehliyetin zorunlu olduğunu göz ardı edenler, zaman içinde fetva ehliyetiyle ilgili ilkeleri hiçe sayarak ağır ve büyük bir mesuliyetin altına girmişlerdir. Bu bağlamda elinizdeki kitap, fetva görevini üstlenenlerde aranan şartları ve bu görevi kimlerin yerine getirmesi gerektiğini ortaya koymayı; aynı zamanda fetva ehliyetine sahip olmayanların fetva vermeleri durumunda karşılaşacakları sorumlulukları açıklamayı hedeflemektedir.