Hikmet, İslâm ilim geleneğinin en temel, İslâm geleneğinde ortaya çıkan ilmî disiplinlerin tamamını yönlendiren ve bu ilimlerin tamamının ilgilendiği kavramlardan birisidir. İslâm dünyasında son asırlarda ilmî disiplinlerin ayrı ayrı kendi bünyeleri içerisinde çalışmalar yürütmesi ilmî açıdan birçok faydayı temin etmiştir. Ancak uzun zamandan beri yürütülen bu çalışmaların ulaştığı seviyeye dönüp bakıldığında disiplinler arası ilişkinin ihmal edildiği kanaati ortaya çıkmıştır. Hikmet kavramının her şeyden önce ontolojik bir temeli vardır. Kavram hâkim ismiyle yüce yaratıcı, hikmeti tebliğ eden ve hikmet sahibi olan peygamberler ve yine hikmetle donanması gereken insanların kuşanması gereken eylem içeriği ağırlıklı bir kavram olarak tezahür etmektedir. Gerek İslâm âleminde gerek Batı literatüründe gerekse ülkemizde şu ana kadar çeşitli disiplinlerde hikmet kavramı etrafında birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalardan sadece ansiklopedi maddeleri genel bir bakış sergileyip çeşitli disiplinler altında konu ve kavramı açıklığa kavuşturmaya çalışmıştır. Ancak bu çaba deskriptif olmaktan öteye geçmemiştir. Bunun ötesinde daha derinlikli ve ilişkileri daha kapsamlı değerlendiren çalışmalara ihtiyaç duyulacağı gerçeği bizleri takdim ettiğimiz bu çalışmaya yöneltmiştir.