Allah, tüm peygamberlere kendisinden başka ilah olmadığını ve insanların kulluk görevlerini sadece Allah’a yapmaları gerektiğini vahyetmiştir. Dolayısıyla bütün peygamberler insanlara tevhid inancını tebliğ etmişlerdir. Allah’ın vahiy yoluyla bildirdiği hak dinin özünü bu inanç oluşturmaktadır. Peygamberler insanlara dini tebliğ ederlerken kendilerine itirazlarda bulunan müşrik topluluklarla karşılaşmışlar ve onlarla mücadele etmişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm nâzil olduğu dönemde, muhataplarının itirazlarını kendi üslubu içinde nakledip onlara cevap verirken önceki peygamberlere yapılan benzer itirazları ve bu itirazlara verilen cevapları da bildirmiştir. Bu durum, müşriklerin her dönem belli başlı özellikleriyle var olduklarını göstermektedir. Kur’an’ın itirazlara nasıl cevap verdiğinin tespiti yanında, itirazlar ile cevapların birlikte değerlendirilerek müşriklerin genel olarak nasıl bir zihniyete sahip olduklarını ortaya koymak da önemlidir. Bu açıdan bu çalışmada, müşriklerin zihniyetlerinin analizi yapılarak Kur’an’ın daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak, Müslümanların şirkten korunmalarına ve müşrik muhatapların daha iyi tanınmalarına vesile olmak amaçlandı.