İslâm düşüncesinin önemli ekollerinden biri olan Mu tezile, kelâm ilmini tesis etmek gibi önemli bir pâyeye sahiptir. İlk dönemlerinden itibaren Ebü’l-Hüzeyl el-Allâf, Nazzâm, Muammer b. Abbâd gibi önemli kelâmcılar yetiştiren Mu tezile, Ehl-i sünnet’in olgunlaştığı IV. (X.) yüzyıla kadar kelâmî düşüncenin hâkim ekolü olarak kalmıştır. Bu ekolün yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden ikisi Ebû Ali el-Cübbâî ve oğlu Ebû Hâşim el-Cübbâî’dir. Eserlerinden hiçbiri günümüze ulaşmamış olan bu iki şahsiyet, Mu tezilî düşüncenin sistemleştirilmesinde dönüm noktasını oluştururlar. Onlar kendilerinden önceki Mu tezilîler’in ortaya koyduğu birbirinden kopuk, hatta zaman zaman birbiriyle çelişen görüşleri bütüncül bir yapı içerisinde sistemleştirerek, âdeta Mu tezile’nin “resmî” söylemini belirlemişlerdir. Bu eser, onların fikirlerini, aralarındaki görüş ayrılıklarına da değinerek kapsayıcı bir tarzda ele almaktadır.