Sahâbîlerin daha çok doğal bir süreçle devam ettirdiği hadis rivayeti, önemli bir dönüm noktası olan tedvînle birlikte giderek sistemli bir görünüm kazanmaya başlamıstır. Hadisleri kayıt altına alma ve sonraki nesle aktarma amacını taşıyan ve tâbiîn dönemine denk gelen tedvîn faaliyeti, sistemli hadis rivayetinde geçiş sürecini yansıtan tartışmaları ve yapısal farklılaşmaları beraberinde getirmiştir. Tedvîn öncesinde öne çıkan tâbiîler; soru sorulmadıkça hadis rivayet etmekten kaçınma, meclislerde farklı ilim dallarına ait bilgileri bir arada sunma, hadisleri yer yer fetva şeklinde nakletme ve az hadis rivayet etmeyi tercih etme gibi özelliklerle daha çok sahâbîlerin rivayet anlayışlarını sürdürmüşlerdir. Tedvîn fikrine sahip olan küçük tâbiîlerde ise durum degişmiş, onlar hocalarından daha fazla hadis rivayet etmelerini istemiş, onlara kaynaklarını sormuş, hadislerin yazılmaması fikrine karsı çıkmışlardır. İlk aşamada hocaların tepkisine neden olan bu istekler, zamanla geçerli hâle gelmeye başlamış, böylece tâbiîn döneminin sonlarında özel meclislerde hadisleri tertipli olarak rivayet etme, doğrudan hadis rivayetine yer verme, çok daha fazla hadisi bir celsede ele alma ve yazma, hadislerin isnadlarıyla rivayet edilmesi gibi uygulamalar geçerlilik kazanmıştır.